Göt veren escort

Liseye geçeceği yıllarda Ortaköy’ün en seçkin kıyısında bulunan Denizcilik okuluna kayıt olmak istemişti, ama ailesinin tek escort istanbul olduğundan babası onu uzaklara yollamak istememişti böylece hayali, suya düşmüş dünyası yerle bir olmuştu… Hoş su olan hayalinin suya düşmesi, pes etmemesi gerektiğini öğretmişti ona hırslanmıştı oda her genç gibi hayata karşı, ve şimdi defalarca tutan sara krizlerine rağmen bir şekilde aralıksız devam etmesi gereken bu metro seferini yürütmekteydi…Taksim Meydanında çevik kuvvetin saat fark etmeksizin durduğu köşenin az ilerisinde ki meydanda bulunan durağa yanaşıp, aşağıya indi…Bir daha ki sefere başlayıp geldiği yolu geri dönmesi için beş dakikası vardı, cebinden yıllardır ayırmadığı sigarasını çıkartıp yaktı…
Akşam olmasını bekliyordu oda, gün doğarken fakirlik damlıyordu hep üzerine, bir şeyler olmalıydı dünyada, sıktığı dişler onundu, titreten bakışlar, sevgi dolu gözler ve şehrin efsane götten veren escort o havayı soluyordu…Pek fazla hayali yoktu, her şeyi yerli yerinde hisse dememişti şu yaşına kadar hep bir koşuşturma hep bir telaş…Tam bu anda karşısında duran lüks otelde asılı reklam pankartı dikkatini çekti; ”Bu yazıyı okuyorsanız, çok geç kalmış sayılmazsınız ” Türlü kıyafetler yazının etrafında pankartı süslemekteydi…

Hayatın her an her saniye bir mesaj verdiğine genel olarak inanılırdı, intihar edecek insanlar, sevip sevildiğini merak eden, bir işaret bekleyen insanlarla doluydu Dünya… Uzun uzun pankarta bakıp, sigarasının son nefesini içine çekti… Bugün dünden kalma özlemlerin özetiydi, ve işin acı tarafı yıllardır böyleydi sürekli başlayamayan filminin fragmanı… Götten veren bayan escort kızın bakışları yere düştü, bıyıklarının altından klasik mırıl danış başladı ; Hey gidi Hey…. İşte bu cümlelerdi şehrin bambaşka bir semtinde farklı insanların ağzından yankılanan… Dünyadayken cennete girecek kadar ferahlık ne zaman duyacaktı gönül?

Sürekli gülümserdi Hilmi, şirin halini bozmadan… Efendiliğini yitirdiği görülmemişti büyük yaraları olan insanların çaresizliği idi sürekli gülümsemek, tarih bir sayı arttıkça yenilen insanlık başka nasıl bir yüz ifadesine bürünebilirdi ki ? Çok işimiz var dedi, çok işimiz var…Ziline basıp, kırmızı renkli metroyu yavaşça hareket ettirdi… ”Anlayın kuşlar öldü artık…Uçmak bitti, kime kavuşayım şimdi ? götten veren kızlar trafikte gittikçe yoğunlaşıyordu.Gişeler yavaşlayan arabalara bir yolu açarken gişenin içerisinde bilet kesip para üstü vermekten yorgun düşmüştü…Eşini düşündü acaba şimdi nerede ne yapıyordu, üç yaşında ki oğluna bir kere sarılmak için neler vermezdi k…

31 Ekim 2016 01:50

526 total views, 0 today